Retina göz ameliyatlarım (retina yırtığı ve dekolmanı, vitrektomi) ve tedavi sürecim

Eylül ayında aniden sağ gözümde yaşadığım retina yırtığı ile görme kaybı başlaması ve ardından olduğum argon lazer ameliyatlardan önceki yazımda bahsetmiştim. Lazer tedavisinin yeterli olmaması ve kısa sürede retina dekolmanı oluşması nedeniyle Ekim ayının başlarında acil bir şekilde ciddi bir cerrahi ameliyat olmak zorunda kaldım. Bu ameliyatta sağ gözümde retina tamiri ve ayrıca vitrektomi ile göz içi sıvısı alınıp yerine silikon bazlı bir sıvı konuldu. Ameliyatın ardından 2 aya yakın bir süre geçtikten sonra birkaç gün önce silikonun alınması gerektiği için ikinci bir ameliyat oldum. Bu ameliyat ilki kadar uzun sürmedi ve ilk ameliyatımda kendi isteğimle genel anestezi uygulanmasına rağmen bu ameliyatta normal anestezi uygulandı. Ameliyat esnasında gözlerim görmüyordu ve çok ciddi uyuşuk bir haldeydim, deyim yerindeyse kafam uçmuş vaziyetteydi diyebilirim. Genel anestezi olmadığı için ayılma safhası daha kısa sürdü. Ayrıca ameliyat esnasında duyma hissim nispeten aktifti hatta ameliyat esnasında doktorlarıma bir şey sorduğumu hatırlıyorum. 

Genel anesteziden farklı olarak birşey yeme yasağı ikinci ameliyatımda 5 saat yerine sadece 1 saat oldu. Bir gece hastanede kaldıktan sonra ertesi gün doktorum kontrol ederek bizi gönderdi. Yakın zamanda tekrar kontrole gideceğim.

Yukarıda yazdığım gibi ikinci ameliyatın gerekli olmasının nedeni vitrektomide gaz/sıvı yerine silikon kullanılmış olmasıydı. Silikon tercih edilmesinin nedeni ise muhtemelen retinamdaki hasarın "dev yırtık" türünde olması ve ancak silikon bazlı sıvı ile tamponlanabilir olmasıydı. llk ameliyattan sonra gözümde silikon sıvı varken görüşüm pek iyi değildi ancak sıvının özelliği nedeniyle bir miktar miyop düzeltmesi yapmakla birlikte buna karşı düz çizgi olarak görmem gereken hatları dalgalı şekilde görmeme neden oluyordu. 

İkinci ameliyattan sonra ise şu anda sağ gözümün için sıvı var ve bu da görüntüde perdeleme yapıyor yani önceki kadar göremiyorum. Ancak zamanla bu sıvının çekilmesi bekleniyor. Bu süre de sanırım birkaç haftayı bulabilir. Silikondan farklı olarak bu sıvı normal su gibi bir kıvamda ve kafamın hareketlerinde dalgalanma yapıyor aynen bir cam kasenin içindeki su gibi düşünebilirsiniz. Hatta aynaya baktığımda tavandaki lambanın ışığının göz bebeğimin içinde gördüğüm yansıma olarak sıvıyı görebiliyorum. Ameliyattan bir hafta sonraki kontrolüme kadar aşağıya bakarak durmak yada yan yatmak şeklinde durmam gerekiyor. Bu yazıyı yazarken de tek gözümle bakarak ve kafam aşağıya eğik şekilde yazdım. 

Gelişmelerden tekrar haberdar etmek üzere şimdilik yazımı sonlandırıyorum. Sormak istediğiniz soru olursa yorum olarak yazabilirsiniz. 

Argon Lazer Operasyonu hakkında

Şu anda bunu tek gözümle bakarak yazıyorum. Yıllardır ileri miyoplu (8 derece) olan birisi olarak bu günlerin geleceğinden korkuyordum ve 36 yaşındayken geldi ne yazık ki. (Küçük yaştan beri ilerleyen miyop neden 20 yaşına gelince durmaz anlamış değilim onu doktorlar da bilmiyor). Argon lazer ameliyatı sağ gözümdeki retina yırtığı nedeniyle geçen hafta itibariyle 3 kere olduğum operasyondur. "Ne diye 3 kere oldun derdin neydi?" diye sorabilirsiniz bunun nedeni gözümün içinde meydana gelen kanama nedeniyle lazerin kolay tamamlanmasının mümkün olmaması (gözümün içinde gezenler ışığın geçmesine engel oluyor). Deneyimli göz doktorum sağ olsun çok uğraştı farklı açılardan ulaşamadığı noktalara erişmeye çalışarak sorunu halletmeye çalıştı ancak bu kadar lazere rağmen halen sonuca varamadık. Tekrar kontrole gideceğim eğer bir şekilde bu lazer seanslarıyla çözülmezse mecburen cerrahi ameliyat gerekecek umarım gerekmeden düzelir. 

Lazer ameliyatın detaylarına gelirsek yeşil renkli bir lazerle yapılıyor. Normal muayenede kullanılan cihazlar gibi doktorunuzla karşılıklı olarak tabureye oturuyorsunuz. Ameliyat öncesi sorunlu gözünüze anestezik etkili bir damla yapılıyor (ben herhangi bir uyuşturma etkisi hissetmedim ancak olmasa ne olur bilmiyorum). Bundan sonra daralan üçgen şeklinde bir merceğin gözünüz tarafına gelecek olan dar ucunun kenarına bir krem/ilaç sürülüyor (kokusu gayet keskindir mikrop öldürücü gibi bir fonksiyonu vardır sanırım emin değilim). Diğer göz muayene aletlerinde olduğu alnınızı ve çenenizi cihaza yaslıyorsunuz ancak bunda bonus olarak kafanızın etrafından kayışla bağlıyorlar nedeni de ürküp de kafanızı geri çekmemeniz için (şahsen her operasyondan sonra alnımda kayış izi vardı). Bunun ardından doktorunuz hazırladığı merceğin dar kısmını önce yukarı bakmanızı söyleyerek göz bebeğinizin üzerine yaslıyor hatta bence biraz da bastırıyor arada boşluk olmasın diye (nasıl olsa daha önceden kafanızı kayışla bağlamışlardı). Bu mercek anladığım kadarıyla içinde yönlendirici aynalar bulunan bir ışın yöneltici ve bu nedenle dar kısmının göz bebeğinize temas etmesi gerekiyor sonuçta retina küreseldir ve farklı açılardan retinanın değişik noktalarına ışın gönderilmesine izin veriyor bu sayede. Hatta operasyon sırasında bu merceği dairesel olarak birçok kez çeviriyor doktorunuz gerektiğinde açıyı değiştirmek için. Şahsen merceğin içindeki aynayı gördüğümü de söyleyebilirim. Mercek yerleştirdikten sonra operasyona başlıyor önce lazerin gücünü ayarlayarak. Benim ilk seansta hatırladığım kadarıyla 150 değerinde başlamıştı sanırım (değerin birimini bilmiyorum). Son seansta ise hatırladığım kadarıyla bir ara 240a kadar yükselttiler. Operasyon sırasında elbette sürekli olarak yeşil ışık görmüyorsunuz zira bu güçlü bir ışın. Doktorunuz yerde bulunan bir pedala kısa süreyle hızlıca basıp bırakarak lazer atışı yapıyor ve retinanızda sıkıntılı bölgelerde deyim yerindeyse kaynak yapmış oluyor. Bazen uygun açıyı tutturunca üst üste makineli tüfek gibi 5-6 atış yaptığı oluyor. Açıkçası bu gibi durumlarda enerjinin fazla gelmesinden olsa gerek gözünüzün ışık alan kısmında ani bir ağrı duyuyorsunuz ancak kısa süreli bir sızı ve bu durumu doktorunuza belli etmek üzere "ah uh" gibi biraz ses çıkarmanız kesinlikle lehinize olacaktır yoksa siz farkında olmadan "nasıl olsa bir şey hissetmiyor biraz daha yükselteyim" diye düşünüp ağrınızı arttıracak değerlere çıkabilir. Süresini tam olarak anlamadığım ancak tahminen 15 dakikadan az olmadığını düşündüğüm operasyonlarımdan her birinde bu sızıları hiç değilse 4-5 kez yaşadığımı söyleyebilirim. Aslında çok korkulacak bir operasyon değil sadece bu sızılar biraz rahatsız edecektir sizi. 

Operasyon bitip de masadan kalktığınızda etrafı kısa bir süre pembe görürsünüz, bunun nedeni yeşilin negatif renginin pembe olmasıdır ve pembe görüşünüz kısa sürede kaybolur. Ayrıca şahsen sinir bozucu bulduğum bir baş ağrısı (yada belki de göz ağrısı desek daha doğru olabilir) yaşayabilirsiniz. Benim durumumdaki gibi göz içi kanamanız varsa (yada belki genel uygulamadır) doktor size ağrı kesici kullanmayı yasaklayacaktır. Bu nedenle o ağrıyı birkaç saat çekmeniz gerekebilir. Doktorum bana bol su içmeyi ve dinlenmemi tavsiye etti. Aynı zamanda dinlenirken dik durmamı ve yatmamamı istedi bunun nedeni de göz hizasında kan basıncını arttırmamak. Uyurken de üst üste yastık koyarak kafanız yüksekteyken uyumanız gerekiyor. Hatta benim gibi retina yüzeyinde bir miktar ayrışma varsa ekstradan tavana bakar vaziyette uyumanız da sakıncalı olabilir. 

Eğer siz de bu operasyondan olacaksanız umarım tek seferde kurtulursunuz zira ben 3 seferden sonra halen tek gözle görüyorum. Sağ gözümün içinde ingilizcede sanırım "vitreous floaters" diye tabir edilen yüzen karartılar ve ekstradan göz içi sıvımın dejenerasyonu nedeniyle bulanık bir suyun içinden bakıyor durumunda görüyorum. İkisi birleşince sağ gözümün görüntüsü kabus gibi oluyor ve bu nedenle şu anda olduğu gibi çoğunlukla sağ gözümü bir şeyle sararak duruyorum. Şimdiden tek göz korsan bandı sipariş ettim. Sağlığımızın kıymetini kaybetmeden önce bilmeliyiz bunu bir kere daha öğrenmiş oldum.