8 Aralık 2015

Lenovo A5000 inceleme


Geçenlerde internetten satın aldığım Lenovo A5000 akıllı telefonla ilgili incelemelerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle cihazın özellikleri fiyatına göre gayet iyi (549 TL).

İlk göze çarpan özelliği 4000mah kapasiteli bataryası ile diğer cihazlardan çok daha uzun süreli bir kullanıma izin veriyor olması. Eğer telefonu çok fazla kullanmazsanız bu konuda diğer cihazlara kıyasla sizi şaşırtabilir. Telefon Android 4.4.2 yüklü olarak geliyor ancak geldikten hemen sonra Android 5.0.2 güncellemesi yüklenebiliyor. Cihazın 5 inç IPS ekranı gayet yeterli.

Dört çekirdekli 1.3Ghz işlemci ile genel kullanımda performans olarak sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Ben herhangi bir donma kilitlenme vs. yaşamadım. Şu anda tek hatla kullansam da çift hatlı olması bir avantaj. Sim kartlardan 1.si mini sim 2.si normal sim kart şeklinde. Normal sim girişli hat 3g şebekesi desteklemiyor dolayısıyla kartınız normal boyutta olsa bile mini sim olarak kestirip birinci kart girişini kullanmanızı öneririm. Cihazda pusula donanımı bulunmuyor ben alırken bu ayrıntıya dikkat etmemiştim pusula uygulaması kullanmaya çalışınca farkettim.

Cihaz kutusunda sert malzemeden yapılmış şeffaf arka kapak ve ekran koruyucu dahil olarak geliyor. Arka kapağı kullanmamayı tercih ettim bence kendi kapağının elde tutuşu daha rahat. 4000mah bataryayı makul bir sürede şarj edebilmek için 2A şarj adaptörü var. Başka cihazların şarj adaptörünü kullanırsanız telefonun tam şarj olması 6-7 saat kadar sürebilir, kendi şarj cihazıyla ise 3 saatte tam şarj edilebilir. Cihazın arayüzüyle ilgili bir detay da uygulamalar için ayrıca bir menü olmayıp uygulamaların tümünün doğrudan ana ekran(lar) içinde bulunuyor olması. Dolayısıyla ana ekrandan bir uygulamanın simgesini kaldırmak uygulamayı cihazdan kaldırmak anlamına geliyor (bununla ilgili uyarı veriyor). Sık kullanmadığınız uygulamaları ne yazık ki diğer ekranlara taşımak yada klasörlere gruplamanız gerekiyor.

Telefonun ağırlığı bataryası nedeniyle benzer cihazlardan biraz daha fazla (160g) ama bu fark rahatsız edici düzeyde değil kısa zamanda alışıyorsunuz.

29 Ekim 2015

SolarTeklif Güneş enerjisi projeleri fiyat teklifi platformu

Bir süre önce geliştirmeye başladığım SolarTeklif.com projesini bugün itibariyle yayına açmış bulunuyorum. Yenilenebilir enerji sektöründe fotovoltaik güneş paneli projeleri ve termal güneş enerjisi projeleri için potansiyel müşterilerin kolayca fiyat teklifi talebinde bulunabildiği bu platformu geliştirmekteki amacım ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki (özellikle güneş enerjisi) ciddi potansiyelinin gerçekleşmesine biraz olsun katkıda bulunabilmek. www.solarteklif.com sitesi, güneş enerjisi için proje yaptırmak isteyen bireysel kullanıcılar, kurumlar ve yatırımcılar ile bu tür projelerin ürün tedarik ve kurulumu alanlarında faaliyet gösteren firmalar arasında iletişim sağlayarak hem müşteriler hem de firmalar için avantaj sağlamaktadır.

www.solarteklif.com

19 Ekim 2015

Yerli elektrikli araç projeleri hakkında

Son zamanlarda tv ve çeşitli medyalarda sunulan haberlerde sıkça yerli üretim otomobil projeleri görmeye başladık. Ülkemizin bu alandaki yatırımlarını ve bu alandaki projeleri görmek adına bu durum kesinlikle çok güzel. Ancak her üründe olduğu gibi otomobil sektörü için de bazı kriterleri tüketici gözünden değerlendirmek gerekiyor.

Örneğin en son Hacettepe Üniversitesi bünyesindeki EVT Motor A.Ş. tarafından üretilen EVT S1 ismindeki elektrikli prototip otomobille ilgili bir video gördüm hem tvde hem de internette. Bence ortaya çıkan ürün olarak gerçeten güzel bir proje ama aynı araçla ilgili başka bir videoda yetkili kişi tarafından fiyatının tahminen 150bin TL olacağı söylendi. Fiyatın bu civarda olması tahmin ediliyorsa aracın elektrikli olmasının pek bir avantajı olmayacaktır. Elbette yerli üretim olması bir avantaj ancak kullanıcı tercihlerine göre mantıklı bir tercih olmayabilir. Ayrıca bu tür elektrikli araç projelerinin spor otomobil şeklinde tasarlanmasına karşıyım çünkü tüketici profiline uygun bir tercih değil. Örneğin daha önceden duyurusu yapılan ve aile arabası şeklinde tasarlanan İTÜ tarafından geliştirilen Aruna isimli proje bu anlamda daha faydalı olacaktır diye tahmin ediyorum üstelik solar panel destekli şarj imkanı olması da göz önüne alınırsa daha ilginç bir proje olduğunu söyleyebilirim.

Bir tüketici elektrikli araç almayı neden tercih edebilir? 1)Çevreci olması 2)Yakıt maliyetinin çok düşük olması. Bu nedenler arasında ikincisi kesinlikle ön planda olacaktır çünkü yakıt tasarrufu isteyen birinin araca 150bin TL vermesi hiçbir şekilde mantıklı olmayacaktır. Eğer taksiler gibi bir yılda çok fazla mesafede kullanılacaksa o ayrı ama arka koltuğunun olmaması buna da izin vermez. Ayrıca spor otomobil kullanmak isteyen birinin aynı maliyetlerle başka marka bir spor araç alabileceği tahmin edilebilir. Bu durumda yakıt ekonomisi olmayacaktır ancak spor araba ile yakıt ekonomisini bağdaştırmanın bir anlamı yok. Bu tür elektrikli araçların en güzel kullanım alanı 4-5 kapılı aile otomobili şeklinde ve uygun maliyetle üretildiğinde olabilecektir. Aksi halde bu tür araçlar tüketici tarafından tercih edilmeyecektir. Eğer arka koltuk hacminin batarya sistemine feda edilmesi önlenebilirse ve arka koltukları olan makul fiyatlı bir ürün ortaya çıkarılabilirse ve ayrıca menzili de daha uygun limitlere yükselirse o zaman öncelikle taksiler için daha sonra bireysel kullanıcı için ciddi bir alternatif olabilir.

Bu tür projelerin elektrikli motor üzerine geliştirilmesinin tercih edilmesi elbette dünyadaki birçok motor üretimi yapan markalara göre geride kalmadan farklı bir kulvarda yola çıkabilme avantajı sağlıyor. Ancak günümüzdeki akü/batarya teknolojisi ne yazık ki halen pratik anlamda bir kullanıma izin vermiyor. (Tesla modellerini bu durumdan muaf tutabiliriz elbette hem teknoloji hem menzil olarak o farklı bir kulvarda yer alıyor). Yine de bu tür projelerin ülkemize kattığı arge tecrübesi sayesinde yakın gelecekte bu tür bir aracın ülkemizden bir marka olarak çıkması kesinlikle hayal değil diye düşünüyorum.

Bu yazdıklarım kesinlikle bu tür projeleri kötülemek için değildir aksine bu tür projeleri canı gönülden destekliyorum ve daha da geliştirilip en yakın zamanda tüketiciye sunulmasını dilerim. Yalnızca bu tür projeleri bir ürün olarak tüketici gözünden değerlendirmek adına düşüncelerimi yazdım.

20 Eylül 2015

Web siteniz için yönetim paneli

Serbest (freelance) olarak geliştirdiğim projelerde içerik yönetiminin sağlanması için kendi geliştirdiğim bir yönetim paneli modülünü kullanıyorum. Altyapı olarak yine kendime ait bir mvc tabanlı php framework ile çalışan bu yönetim paneli ile site sahiplerine web sitelerinin içeriğini yönetme konusunda gerekli imkanları sağlıyorum. Kolay kullanımlı ve pratik bir çalışma şekline sahip olan yönetim panelinde menü üzerinde sitenizin içeriğini yönetmeniz için ihtiyaç duyulan yönetim alanlarını ekleyerek müşteri hangi alanlarda kontrol sahibi olmak istiyorsa web sitesinde istediği alanlarda yönetim panelinden kontrol edilecek şekilde yönetim paneli kısmını ve ön yüz yazılımını hazırlayarak dinamik bir web sitesi haline getiriyorum.

İstenirse sitenin mevcut tasarımı korunarak yeni bir altyapı ve yazılım ile yönetim paneli de eklenerek çalışır hale getiriyorum. Eğer yeni bir arayüz ve tasarım isterseniz istenen arayüzün bana teslim edilmesi halinde bu tasarım arayüzünü kullanarak yeni görünümlü web sitesini yine aynı şekilde yönetim paneli de dahil olarak geliştirip müşteriye teslim ediyorum.

Eğer siz de statik sayfalardan oluşan web siteniz için yönetim paneli kontrolünü elde etmek isterseniz yada size sürekli olarak sorun çıkaran ve hatalı çalışan mevcut altyapıdan/yazılımdan memnun değilseniz projeniz için teklif isteyebilirsiniz. Bunun için destek [at] eezgu.com email adresini kullanabilir yada web sitemin iletişim sayfasındaki form ile bana ulaşabilirsiniz:
http://www.eezgu.com/contact

Yönetim paneli hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için ise aşağıdaki sayfada geliştirdiğim yönetim paneli modülü hakkında açıklamalar bulabilirsiniz:
http://www.eezgu.com/website-admin-panel

5 Eylül 2015

"İş beğenmeme züppeliği" durumu hakkında

Linkedin sitesinde bu konudaki bir paylaşım üzerine düşüncelerimi yorum olarak yazmak istediğimde karakter sınırının izin vermemesi üzerine yanıtımı burada yazmaya karar verdim. Paylaşım tam olarak şöyleydi:

Ülkede işsizlik veya fakirlik yok. İş beğenmeme züppeliği var. Özellikle tasarık sektörü züppelikte başı çekiyor.

(Burada tasarım kelimesi yanlış yazılmış.)

Bu konudaki düşüncelerim şu şekilde (yanıt olarak):

Siz nasıl her önünüze gelene iş vermiyorsanız onlar da her önüne gelen firmayla çalışmak zorunda değildir. Gücünüz yettiği kadar maaş verirsiniz ve ona göre eleman bulursunuz ve çalışan memnuniyeti ve sadakati sağlarsınız. Yüksek bütçeli işler yapıyorsanız çalışana da bundan bir pay vermek gerekir. Bunun dışında eğer işinize gelirse uygun bir ücretle tecrübesiz eleman alıp eğitim verip yetiştirip daha az maaşla çalıştırmış olursunuz. Firmanız büyürken zamanla o çalışanın maaşı da artacak zaten. Yok eğer "ben zaten büyük firma sahibiyim bunlarla işim olmaz" derseniz o zaman da büyüklüğünüzü gösterip ona göre ücret vermeniz yararınıza olacaktır çalışan sadakati için. Yoksa kimse babasının hayrına size çalışacak değildir, bir gün bakmışsınız başka firmaya kaçmış. Zaten çalışanlar da elbette sektörün durumunu, kendi ekonomik şartlarını ve tecrübe düzeyini değerlendirip bir fikir sahibi olacaktır ücret beklentisi konusunda. Seçenekler her iki taraf için de mevcuttur. Ne siz herhangi bir çalışana mahkumsunuz ne de herhangi bir çalışan sizin firmanızda çalışmak zorunda. Olayı tek taraflı değerlendirmek kendinizi komik duruma düşürmekten başka bir şey değildir. Firmalar genelde "neden benim firmamda kimse çalışmak istemiyor" diye düşünüyorlar ama asıl sormaları gereken soru "önceki çalışan neden benim firmamdan ayrıldı" sorusu olmalıdır. Sorunun kaynağı bu ikinci soruda saklıyken sürekli ilk soruyla debelenip kimsenin iş beğenmediğini söylemek çözüm değildir. Belki de beğenmedikleri iş değil sizin sağladığınız şartlar/imkanlardır.

Bunun dışında paylaşımda geçen işsizlik sorunuyla ilgili duruma ben de katılıyorum. Yani ülkemizde açıklanan işsizlik rakamları elbette gerçekten iş bulamayan insanların sayısını temsil etmiyor olsa gerek. Bu rakamlar bulduğu işleri değerlendirdiği halde işverenin teklifini kabul etmeyen, maaşlı bir işte çalışmayıp serbest çalışmayı tercih eden yada buna benzer başka durumlarda olan insanların sayısını da ihtiva edecektir. Bunun dışında elbette çalışmak istemeyen insanlar da var. Çalışmak istemeyen insanların sayısını işsizlik rakamlarına dahil etmeyi her zaman çok saçma bulmuşumdur. Bana göre işsizlik terimi yalnızca iş aradığı halde iş bulamayan insanların sayısını göstermelidir. Ancak işsizlik oranı hesaplarının tam olarak nasıl yapıldığını bilmediğim için bu konuda daha fazla yorum yapmam doğru olmaz.


17 Ağustos 2015

Bir nimet olarak atmosfer

Dünyamızda atmosfer ismiyle bilinen hava içeren bir ortamda yaşamasaydık mermi de dahil havaya atılan herhangi bir cisim yer çekimi nedeniyle fırlatıldığı yüksekliğe geri indiğinde hiç enerji kaybetmemiş durumda ve dolayısıyla aynı ölümcül etkiye sahip olurdu. Meteorların dünyamıza ulaşmadan yanıp yok olması da aynı şekilde bu mucizenin sonucudur. Eğer atmosfer mevcut özelliklerine sahip olmasaydı nefes alma ihtiyacımızı başka şekilde karşılamış olsak bile bugün dünya yaşanılmaz bir yer olurdu. Ne kadar da az şükrediyoruz..

14 Haziran 2015

Android emulator için KVM kullanmak

Android uygulama geliştirme sırasında test amacıyla android emulator kullanıyorsanız Linux sistemlerde eğer bilgisayarınız destekliyorsa KVM (Kernel Virtual Machine) kullanarak daha hızlı bir emulator çalışması sağlayabilirsiniz. Bunun için ilk önce bilgisayarınızı yeniden başlatıp BIOS ayarlarına girip VT ayarını enabled hale getirip bios ayarlarını kaydederek çıkış yapın. Ardından bilgisayarınız yeniden başladığında komut isteminde kvm-ok komutunu çalıştırın. Bilgisayarınızın KVM desteği olduğuna dair bir mesaj alırsanız kvm paketini kurabilirsiniz (paket ismi kvm-ipxe şeklinde geçiyor olabilir). Eğer kvm-ok komutu yok hatası alırsanız bu komutu çalıştırabilmek için hangi paketi kurmanız gerektiği belirtilir. KVM paketini başarıyla kurduktan sonra emulator çalıştırdığınızda hızdaki artışı fark edeceksiniz.

10 Haziran 2015

nodejs, npm ve cordova kurulum işlemleri

Bir süre önce bilgisayarıma yeniden Linux Mint işletim sistemi kurmuştum. Ardından yeniden cordova kurulumu yapmaya karar verdim. Aslında daha önce yapmayı düşünmüştüm ancak bugüne kadar erteledim.

Android sdk kurulumunu yaptıktan sonra cordova kurulumu için aşağıdaki adımları uyguladım. Android sdk kurulumu için https://developer.android.com/sdk/installing/index.html adresine başvurabilirsiniz.

-- node js kurulumu --
curl -sL https://deb.nodesource.com/setup_0.12 | sudo bash -
sudo apt-get install -y nodejs

-- npm kurulumu --
sudo apt-get install npm

-- cordova kurulumu --
sudo npm install -g cordova

-- cordova komutunu sudo ile (root yetkisiyle) çalıştırma zorunluluğundan kurtulmak için cordova sahibini değiştiriyoruz --
sudo chown [kullanici] /usr/local/bin/cordova

-- /etc/profile.d/ dizininde oraclejdk.sh isminde bir dosya oluşturup içine şunları ekliyoruz --
export J2SDKDIR=/usr/lib/jvm/oracle_jdk8/
export J2REDIR=/usr/lib/jvm/oracle_jdk8/jre
export PATH=$PATH:/usr/lib/jvm/oracle_jdk8/bin:/usr/lib/jvm/oracle_jdk8/db/bin:/usr/lib/jvm/oracle_jdk8/jre/bin
export JAVA_HOME=/usr/lib/jvm/oracle_jdk8
export DERBY_HOME=/usr/lib/jvm/oracle_jdk8/db
Ayrıca aynı dosyaya android sdk yolu tanımlarını da ekleyebilirsiniz:
ANDROID_HOME=/home/eren/android-sdk-linux/
export ANDROID_HOME=$ANDROID_HOME
export PATH=$ANDROID_HOME/tools:$PATH
export PATH=$ANDROID_HOME/platform-tools:$PATH
Bu kodlarda jdk konumu olarak /usr/lib/jvm/oracle_jdk8/ ve android sdk konumu olarak /home/eren/android-sdk-linux/ kullandım. Siz bu dizinleri kendinize uygun şekilde düzeltiniz.

Yukarıdaki kodlar normalde sistem yeniden başlatıldığında çalışır ancak derhal uygulamak isterseniz şu komutu kullanabilirsiniz:
source /etc/profile.d/oraclejdk.sh 

Komutların doğru uygulandığını kontrol etmek için aşağıdaki komutlar ile test edebilirsiniz:
echo $ANDROID_HOME
echo $JAVA_HOME
echo $J2SDKDIR
...


NOT: Daha önce sistemdeki paket kurulumu ile openjdk kurarak projelerde openjdk kullanmıştım ancak denemek için android studio yazılımını kurduğumda kurulum esnasında openjdk için bazı görsel sorunlar yaratabileceği ve bu nedenle oracle jdk kurulması tavsiye edildiğini gördüm. Bu nedenle openjdk paketini kaldırıp oracle jdk kurulumu yaptım. Oracle JDK kurulumu için: http://www.oracle.com/technetwork/java/javase/downloads/jdk8-downloads-2133151.html

Ayrıca araştırma yaparken cordova yeni sürümünde bazı kodlarda değişikler olduğunu farkettim. Örneğin config.xml dosyasında bazı yeni öğeler gelmiş ve değişiklikler olmuş. Örneğin intent izin ayarları eklenmiş. Bununla ilgili şu yazıyı buldum: http://devgirl.org/2015/04/24/apache-cordova-newsflash/


4 Haziran 2015

Cordova kurulumunda hata

Cordova kurulumundan sonra cordova komutunu kullanmaya çalıştığınızda /usr/bin/env bulunamadı yada buna benzer bir hata alıyorsanız aşağıdaki komut ile çözümünü sağlayabilirsiniz:
sudo ln -s /usr/bin/nodejs /usr/bin/node
Bu komuttan sonra tekrar komut isteminde cordova komutunu çalıştırdığınızda eğer cordova komutunun kullanımıyla ilgili bir çıktı görüyorsanız artık cordova kullanabilirsiniz demektir.

1 Haziran 2015

Dizüstü bilgisayarda dahili klavyeyi yazılımsal olarak iptal etmek

Bir süre önce dizüstü bilgisayarıma (daha doğrusu klavye üzerine) çay dökülmüştü (Benimle uzun süreli birliktelik sonucu bana benzeyip çay sevmeye başlamış sanırım). Bu küçük kazadan sonra uzun süre (1 günlük touchpad arızası haricinde) herhangi bir sorun olmamıştı. Bugün ise bu nedenden kaynaklanmış olduğunu tahmin ettiğim yeni bir sorunla karşı karşıyaydım. Klavyedeki tuşlardan < düğmesi (hani o Z harfinin hemen yanındaki ve bir php kodlayıcının vazgeçilmez tuşlarından birisi olan düğme) nedense arada bir sanki üzerine basılmış gibi keyfi zamanlarda tetikleniyordu. Özellikle de kod yazarken bunun ne kadar sinir bozucu olabileceğini tahmin edersiniz. Bu sorundan kurtulmak için tuşun üzerindeki plastik parçayı söktüm, daha sonra sorunun geçmediğini görünce tuş yükseltici parça olarak görev yapan aksamı da söktüm. En sonunda yalnızca tuşun basılmasını sağlayan yumuşak tuş altlığı kaldığında sorundan kurtulduğumu ümit ettiğim kısa bir huzurlu kod yazım sürecinin ardından yeniden ekranda <<<< türü istenmeyen ilaveler görünce sorunun daha inatçı olduğunu anladım. Bunun ardından bilgisayarın kendi klavyesinden ümidi kesip harici usb klavye bağladım. Daha sonra tahmin edin ne oldu. Ekranda lüzumsuz <<< ilaveleri çıkmaya başladı dalga geçer gibi (olur da bu durumun ne kadar sinir bozucu olduğunu anlamak isterseniz -empati yapmak iyidir- kodlama yaparken başka birinden arada keyfi olarak o tuşa basmasını rica edebilirsiniz). Bunun üzerine bir şekilde dahili klavyeyi iptal etmem gerektiğine karar verdim (yetişmesi gereken projeler üzerinde çalışırken daha iyi bir çözüm yolu yoktur sanırım). Yaptığım araştırmalarda Linux sisteminde dahili klavyenin bazı ayarlar yapılarak iptal edilebileceğini öğrendim. Uyguladığım çözümü sizlerle de paylaşmak istedim. Önce komut istemini açın (Ctrl Alt T). Daha sonra aşağıdaki komutları girin:
sudo pluma /etc/default/grub
Açılan düzenleyicide şu satırı bulun:
GRUB_CMDLINE_LINUX_DEFAULT="quiet splash"
ve şununla değiştirin:
GRUB_CMDLINE_LINUX_DEFAULT="quiet splash i8042.nokbd"

Benim bulduğum forumda bazı kaynakların i8042.nokbd=1 şeklinde yazdığını ancak bu şekilde çalıştığını yazmış. Ardından son olarak şu komutu çalıştırın:
sudo update-grub
Bu komut ile birlikte yapılan değişiklikler /boot/grub/grub.cfg dosyasına aktarılmış oluyor.

Bu işlemlerden sonra tahmin edersiniz ki (grub yazılımı işletim sistemini başlatıcı görevde olduğu için) bilgisayarı yeniden başlatmak gerekiyor. Daha sonra bilgisayarınızın dahili klavyesi çalışmazken harici klavyesinin çalışıyor olması gerekiyor (en azından bende öyle oldu). Ve en önemlisi artık sinir bozucu <<< ilavelerini görmüyorum. Her ne kadar bilgisayar çantamın ağırlığı ciddi şekilde artmış olsa da ( klavye, fare ve soğutucu altlıkla birlikte 15 inçlik bir bilgisayar düşünün) beni sinir eden ve hiç beklemediğim yerlerde belki nedenini günlerce bulamayacağım hatalarla uğraşmama neden olabilecek bir sorundan kurtulmanın verdiği hafifliğin yanında bu ağırlık önemsiz kalacaktır diye ümit ediyorum.


28 Nisan 2015

Telegram mesajlaşma uygulaması

Telegram uygulamasını daha önce duymadıysanız kısaca whatsapp alternatifi bir uygulama olarak tarif edebilirim. Kısa zamanda çok sayıda kullanıcıya erişen Telegram uygulaması daha hızlı çalışma ve gizlilik prensibiyle öne çıkıyor. Uygulamayı google play vb. uygulama mağazalarında ve telegram.org resmi sitesinde bulabilirsiniz.

Telegram uygulaması da android, iphone ve windows phone platformları haricinde PC/Mac/Linux masaüstü yazılımları ile ve web sürümüyle birlikte çeşitli platformlarda kullanım imkanı veriyor. Daha önceki bir yazımda whatsapp web sürümünden bahsetmiştim. Telegram uygulamasının web sürümündeki ilk göze çarpan avantajı whatsapp uygulamasında olduğu gibi web sürümünü kullanabilmek için aynı zamanda mobil cihazınızda da uygulamanın açık ve internete bağlı olması zorunluluğunun olmaması. Yani bilgisayardan telegram kullanmak için mobil cihazınızın internete bağlı olmasına bile gerek yok.

Telegram sitesinde yazan "Neden Telegram'a geçmeliyim?" bölümündeki maddelere göre Telegramın ilk özelliği gizlilik. Telegram ile gönderilen mesajlar şifrelenmiş olarak gönderiliyor ve tercihe göre alıcıya ulaştıktan sonra kendini imha edebiliyor (mesaj sunucusundan kaldırılıyor). Telegram bulut tabanlı çalıştığı için farklı cihazlar üzerinde mesajlarınıza erişebilirsiniz. Ayrıca telegram uygulaması tüm rakiplerinden daha hızlı çalıştığını iddia ediyor. Bunu gerçekçi olarak test etmek için ilerleyen zamanlarda uygulamanın çok sayıda kullanıcıya ulaşmasını beklemek gerekecek sanırım. Bulut tabanlı olmasının yanısıra telegram sunucuları merkezi değil dağıtık olarak tüm dünyaya yayılmış durumda ve bu sayede daha hızlı ve güvenli bir hizmet sağlıyor. Bunun dışında telegram uygulaması geliştiriciler için açık kaynak bir API sunuyor. Bu api kullanılarak telegram altyapısını kullanan telegram gibi bir uygulama geliştirmeye izin veriliyor. Telegram her zaman ücretsiz olmayı vadediyor ve reklam gösterimi bulunmuyor. Bu özelliklerin haricinde telegram için sohbet ve medya dosyaları için herhangi bir sınırlandırma bulunmuyor. Grup oluşturma ve toplu mesajlaşma gibi özellikleri de bulunuyor.

Bahsettiğim bu özellikler haricinde ciddi fark yaratacak bir özelliği daha bulunuyor telegram hizmetinin. Bu da aslında gizlilik ile ilgili bir özellik. Whatsapp bildiğiniz gibi telefon rehberinizde kayıtlı olan kişilerle iletişim kurmak için kullanılıyor ve iletişim kurmak istediğiniz kişinin öncelikle telefon numarasını almış olmanız gerekiyor. Telegram bu konuda bir yenilik getirmiş ve aynı şekilde rehberinizde bulunan telegram kullanıcılarıyla kolayca iletişim kurabilmenin yanı sıra isteğe bağlı olarak kendinize bir kullanıcı adı seçerek telefon numaranızı vermeden yalnızca kullanıcı adınızı vererek de sizinle iletişim kurulmasına izin verebiliyorsunuz. Bu özelliğiyle telegram uygulaması whatsapp uygulamasına güçlü bir alternatif olmasının dışında piyasadaki kullanıcı adı ile çalışan mesajlaşma uygulamalarının sağladığı gizliliği de sağlamış oluyor.

Telegram resmi sitesinde tüm özelliklerini görebilirsiniz. Telegram uygulaması gelecek dönemde daha çok kullanıcıya ulaşarak yayılacak gibi görünüyor.

4 Nisan 2015

Konum paylaşma uygulaması


Hiç dışarıdayken konumunuzu bir yakınınıza veya arkadaşınıza bildirme ihtiyacı duydunuz mu? İyi bilinen mekanlar için bu pek sorun olmasa da her zaman durum böyle olmayabilir. Bazen nerede olduğunuzu sizin bile bilmediğiniz bir yerdeyken buluşmak için yada size ulaşmaları için konum paylaşmak isteyebilirsiniz. Bu gibi durumlar için kullanabileceğiniz bir uygulamadan bahsetmek istiyorum. Orjinal adı Gps coordinates finder, Türkçe adı ise Gps koordinat bulucu olan bu mobil uygulama sayesinde android uyumlu cep telefonunuz yada tabletinizi kullanarak ve bulunduğunuz konumu haritada görerek istediğiniz yöntemle istediğiniz kişiyle paylaşabiliyorsunuz. Paylaşım yaparken gps koordinat bilgilerinizi istediğiniz biçimde görünecek şekilde paylaşım mesajınıza dahil edebiliyorsunuz. Özellikle sizi bulmak istediğiniz kişinin bir navigasyon cihazı yada uygulaması kullanması mümkün olan durumlarda bu bilgi çok faydalı olacaktır. Konum bilginizin koordinat olarak paylaşılması haricinde ayrıca uygulama sizin için bulunduğunuz konuma ait google maps bağlantısını da paylaşım mesajınıza dahil ediyor. Paylaşım yaparken mesajınızı istediğiniz gibi düzenleyebileceğiniz konum paylaş uygulaması ile konum bilginiz dışında paylaşım metnine ilave mesaj da ekleyebilirsiniz (ör: "burada bekliyorum" gibi).

Uygulama konumunuzu tespit ederken cihazınızın GPS donanımı yada internet erişimiyle konum belirleme özelliklerinden faydalanabiliyor. Eğer isterseniz bulunduğunuz konum yerine istediğiniz herhangi bir başka konumu da paylaşabilirsiniz. Örneğin "Şurada buluşalım" şeklinde bir mesajla istediğiniz kişiyle buluşmak üzere ortak bir konum belirleyebilirsiniz. Bunun için de paylaşmak istediğiniz konumu haritada üzerinde tıklayarak işaretçi konumunu değiştirmeniz yeterli olacaktır. Haritada zoom seçenekleri ve farklı harita görüntüleme türleri arasından seçim yaparak istediğiniz şekilde kolayca konum seçebilirsiniz.

Ayrıca uygulamadaki dahili arama özelliğini kullanarak google rehberde kayıtlı konumları kolayca bulabilirsiniz. Bilinen konumlar için arama özelliğini kullanarak kolayca istediğiniz konumun yerini haritada görebilir, gps koordinatlarını istediğiniz biçimde öğrenebilir ve istediğiniz kişilerle cihazınızın desteklediği paylaşım seçenekleri ile paylaşabilirsiniz.

Uygulamayı aşağıdaki adresten cihazınıza yükleyebilirsiniz:

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.eezgu.GPSkoordinatbulucu



3 Nisan 2015

Hard disk yerine SSD kullanmak

Birkaç gün önce bilgisayarımdaki hard diski bir ssd ile değiştirdim. SSD olarak Sandisk 128GB ultra plus modelini tercih ettim. Yeni kapasite biraz daha düşük oldu (önceki 500GB idi) ancak performans açısından çok ciddi bir artış gözlemledim. Her veri işlemi için hareket etmesi gereken bir manyetik disk yerine elektronik olarak çalışan bir donanıma geçince bu elbette çok normal ama hız artışındaki ciddi yükselmeyi görünce neden bu zamana kadar bu yükseltmeyi yapmadığıma üzüldüm doğrusu. Belki de yavaşlığın nedeni olarak hard disk ihtimalini düşünmemek yada bu sorunla uğraşmak istemediğimden olabilir. Ancak bilgisayarınızda yavaşlık varsa kesinlikle SSD ye terfi etme fikrini değerlendirmenizi tavsiye ederim çünkü bu yavaşlığın nedeni disk okuma-yazma işlemleri olabilir. Üstelik SSD kullanmanın cihazınızdaki elektrik tüketimini azaltmak ve dolayısıyla batarya kullanım süresini uzatmak gibi etkileri de olduğunu tahmin edersiniz sanırım. Değişim yaparken farkettiğim bir detay da SSD donanımının önceki hard diske göre çok daha hafif olması. Bu farklara göre hard disk yerine SSD kullanmak birçok kullanıcı için kesinlikle iyi bir tercih olacaktır.

2 Nisan 2015

Linux Mint 17 htaccess çalışmıyor sorununun çözümü

Linux Mint işletim sisteminde apache2 paketi kurulduktan sonra web sunucusu çalışır hale gelir ancak htaccess dosyaları mod_rewrite modülü etkinleştirilmeden çalışmaz. Bunun için öncelikle mod_rewrite modülünü etkinleştirmemiz gerekiyor:

sudo a2enmod rewrite

Bu komutun çalıştırdıktan sonra yapmamız gereken bir değişiklik daha var ki o da apache ayar dosyasında yapılacak bir düzenleme. Bunun için aşağıdaki komutla apache ayar dosyasını metin düzenleyicide açabilirsiniz:

sudo pluma /etc/apache2/apache2.conf

Dosya düzenleyicide açıldıktan sonra <Directory /var/www/> ile başlayıp </Directory> ile biten bölümü bulun. Aşağıdaki gibi olmalı:

<Directory /var/www/>
Options Indexes FollowSymLinks
AllowOverride None
Require all granted
</Directory>

Bu kısımda AllowOverride None yazan kısmı AllowOverride All olarak değiştirin. Belgeyi kaydedip metin düzenleyiciyi kapatın ve komut istemine dönerek son olarak aşağıdaki komutu çalıştırarak sunucunuzdaki apache hizmetini yeniden başlatın:

sudo service apache2 restart

Bu komutu çalıştırdıktan sonra apache2 web hizmeti yeniden başlatılır ve bundan sonra htaccess çalışıyor hale gelir.

31 Mart 2015

WhatsApp sesli arama özelliği

WhatsApp uygulamasında sesli arama özelliği yeni sürümle birlikte gelmiş. Henüz bu özelliğin duyurusunu google play sayfasında göremedim ama bendeki android uygulamasında son güncelleme ile birlikte sesli çağrı yapılabiliyor. Whatsapp ile ilk sesli görüşmemi yaptım. Ses kalitesi olarak gayet güzel olmakla beraber iletimde genelde gecikme vardı. Konuşma sırasında mobil veri hattını kullanıyordum bununla ilgili bir durum olabilir. İleride sesli görüşme kullanımı yaygınlaştıkça whatsapp gibi çok sayıda kullanıcısı olan bir uygulama için en azından sınırlı veri hattına sahip cihazlarda bu sorunun ciddi bir etki yaratabileceğini tahmin ediyorum.

22 Ocak 2015

Whatsapp web yayınlandı

Whatsapp uygulaması son güncelleme ile artık web üzerinden çalışma imkanı sunuyor. Bunun için öncellikle yapmanız gereken cihazınızdaki uygulamayı güncellemek. Güncellemenin ardından whatsapp uygulamasını açın ve telefonun menü tuşuna basarak açılan menüde WhatsApp Web öğesini tıklayın. Google Chrome web tarayıcınızda  https://web.whatsapp.com/ adresine gidin ve telefonunuzda whatsapp içinde açık olan barkod tarayıcı ile ekrandaki kodu tarayın. Bu işlemin hemen ardından whatsapp web sürümü çalışır hale gelir.

Whatsapp web uygulamasını çalıştırırken aynı zamanda mobil cihazınızın da internete bağlı olması gerekiyor. Aksi halde uygulama işlevini yerine getirmiyor.



5 Ocak 2015

Web sitelerinde mobil uyumluluk dönemi

İnternet ilk çıktığı zamanlarda erişim için kullanılan neredeyse tek cihaz türü (ekonomik etkenlerin de etkisiyle) masaüstü bilgisayarlardı. Daha sonra taşınabilir dizüstü bilgisayarlar yaygınlaştı ve zamanla monitör boyutları ve en-boy oranı kullanımları farklılaşmaya başladı. Bu değişikliklerde sinema filmi gibi medyaların video çözünürlükleri etkili oldu. Ülkemizde özellikle 2000li yıllarda kullanımı gittikçe artmaya başlayan akıllı telefonlar günümüzde her kesimden ve yaştan kullanıcı tarafından yoğun bir kullanım alanına sahip oldu. Bunlara bir zaman popüler olan netbook bilgisayarları ve tabletleri de ilave ederseniz artık mobil cihazların ciddi bir kullanım oranına sahip olduğu günümüzde web sitelerinin aynı değişimi biraz geç de olsa takip etme zorunluluğu geldi.

Web teknolojilerinde özellikle Html 5 ve CSS 3 ile arayüz geliştirmede kullanılan teknoloji güncellemeleri de mobil cihazların ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde ilerledi. Ancak bununla birlikte bugün yayında olan birçok site henüz mobil uyumluluğu sağlayabilmiş değil. Özellikle twitter bootstrap gibi css frameworkleri kolayca mobil uyumlu web siteleri arayüzü geliştirmeye olanak sağlıyor. Ayrıca böyle bir framework kullanmadan da media query adı verilen ve css ile farklı ekran boyutlarındaki web tarayıcılarını ayırt ederek farklı stil tanımları yapmaya imkan veren css özelliği kullanılabilir.

Google artık sitelerin mobil uyumlu olmalarına ayrıca bir önem veriyor ve mobil cihazlar kullanılarak yapılan arama sorgularında bu kriteri ciddi bir şekilde önemsiyor. Bu anlamda artık mobil uyumlu web siteleri SEO açısından da ciddi bir öneme sahip olmaya başladı. Bunun dışında internet erişimlerindeki mobil cihaz kullanım oranının da her geçen gün artması bu konudaki hassasiyeti kaçınılmaz hale getiriyor. Artık rekabet etmek isteyen hiçbir kurum yada şahıs mobil kullanıcıların payını göz ardı edemez, etmemeli. Bu gerçeği web sitelerinizdeki ziyaretçi istatistiklerinizden de görebilirsiniz. Artık neredeyse herkesin bir akıllı telefonu varken akşam eve gittiğinde birçok kişi masaüstü yada dizüstü bilgisayarının başına geçmek yerine belki televizyon karşısında kanepede uzanırken internete girmeyi tercih ediyor.

Herhangi bir web sitesinin sınırlı boyutlardaki ekrana sahip bir mobil cihazda görüntülenmesi durumunda iki ihtimal ortaya çıkıyor. Bunlardan birincisi web sitesinin görünümünün aynen masaüstü bilgisayar gibi geniş ekranlı cihazlardaki biçimle birebir aynı olması ve kullanıcının siteyi ilk açılışta tüm sayfanın elindeki cihazın ekranına sığacak şekilde küçültülmüş görmesi durumudur. Bu durumda kullanıcının akıllı telefon yada tablet kullanarak web sitesini görebilmesi ve içerikleri okuyabilmesi için sayfada zoom yaparak istediği noktaya doğru ekranı kaydırması gerekir. Mobil uyumluluk teriminin anlamını bilmeyen birisi için bu kullanım tarzı normal olabilir. Ancak web sitesinin ziyaretçinin cihazında akıcı ve kolay kullanıma sahip olmasını isteyen bir web tasarımcı yada site sahibi için durum böyle değildir. Bu durumda ikinci seçenek devreye giriyor. Bu da web sitesinin görüntülendiği web tarayıcının boyutlarına göre kendisini yeniden biçimlendirerek en uygun şekilde ve zoom yapmaya gerek kalmayacak bir şekilde göstermesi. İşte bu şekilde tasarlanmış web arayüzlerine kısaca responsive denilir. Artık web sitesi için hazır tema arayanlar bile ilk olarak responsive temaları tercih ediyorlar. Responsive tasarım kavramı için Türkçe karşılık olarak duyarlı web tasarımı ifadesi kullanılsa da internette daha çok responsive tasarım adıyla bilinmektedir.

Google, responsive arayüz kullanarak web sitesi ziyaretçilerine mobil uyumlu bir deneyim yaşatmak isteyen site webmasterlar için Mobil uyumluluk testi adında bir hizmet sağlıyor. Bu aracı kullanarak yayında olan istediğiniz bir web sitesinin mobil uyumluluk anlamındaki başarısını kontrol edebilir ve varsa bu konudaki hatalarını görebilirsiniz. Google mobil uyumluluk testi hizmetini aşağıdaki adreste bulabilirsiniz:

https://www.google.com/webmasters/tools/mobile-friendly/

Bu sayfaya girdiğinizde karşınıza çıkan forma test etmek istediğiniz web sitesinin adresini yazarak analiz et düğmesini tıklayın. Site analiz edilerek sitenin mobil uyumlu olup olmadığı ve eğer değilse hataları bildiren sonuç sayfasını göreceksiniz. Örneğin bu blog için bu testi yaparsak mobil uyumlu olduğu sonucu çıkacaktır:

https://www.google.com/webmasters/tools/mobile-friendly/?url=http%3A%2F%2Feezgu.blogspot.com%2F

Eğer mobil test ettiğiniz web sitesi mobil uyumlu değilse "Mobil uyumlu değil" şeklinde bir sonuçla karşılaşırsınız.

Günümüzde web sitesi ziyaretçi profili hızlı bir şekilde mobil cihazlara kaymaya devam ettikçe artık resmen mobil uyumluluk dönemi başlatmıştır diyebiliriz. Hatta bazı hizmetler ve web uygulamaları masaüstü cihazlardan daha çok mobil cihazlarda kullanılmaktadır. Web dünyasındaki bu değişim hareketi artık mobil cihazları web tasarımında ihmal edilebilecek bir azınlık olmaktan çıkarıp dikkate alınması gereken ciddi bir kesim haline getirmiştir. Bu nedenle artık günümüzde web siteleri için mobil uyumluluk bir tercih değil bir zorunluluk haline gelmiştir. Web sitelerinde kullanılan arayüzün kalitesi (UI), kullanıcı deneyimi (UX) ve google arama sonuçları için etkisi (SEO), mobil uyumluluk etkenini web siteleri için geri dönüş oranı (ROI) kapsamında da önemli hale getirecektir. Bu sayede gelecekte mobil uyumluluk daha da yüksek ölçüde önemli ve elzem bir etken olacaktır.



Kripto paralar hakkında

Kripto paralar, merkezi olmayan, şifrelenmiş ve dağıtılmış bir veritabanı olan blok zinciri teknolojisi kullanılarak oluşturulan dijital par...