18 Nisan 2016

Geliyoo arama motoru hakkında

Daha önce belki duymuşsunuzdur geliyoo.com adıyla bir yerli arama motoru projesi başlatıldı. Uzun zamandır bu projenin hayata geçmesini bekliyorum ümitle ancak ne yazık ki yıllardır bu site faaliyete geçemedi. Bu konudaki eleştirilerimi burada paylaşmak istedim.

Yerli bir arama motoru projesi başlatmışsınız bu güzel ama buna isim belirlerken googledaki oo harflerini aynı şekilde iki tekrarlı kullanayım, logo seçerken aynı internet explorer gibi bir simge yapayım, sonra da sitemde açıklama yaparken resimli örnek vererek google'dan bahsederken "bir başka arama motoru" tabirini kullanayım derseniz kusura bakmayın kendinizi küçük düşürmekten başka birşey yapamazsınız. Her ne kadar iyi niyetli de olsanız bu tür davranışlar bu ülke insanına hakaret gibidir, halkı cahil kabul etmektir. Kaldı ki bu projeyi yıllardır çeşitli nedenlerle hayata geçiremediniz, en başta basit bir hesap yaparak dahi olsa 70 milyonluk bir ülkede kullanılacak bir arama motoru için ne kadar sunucu, veri hattı ve diğer türde teknolojik yatırım yapmanız gerekeceğini belirlemediyseniz buna arama motoru projesi değil olsa olsa "hobi projesi" diyebilirsiniz. Bunun dışında gördüğüm kadarıyla projenin kurucusu olarak uzun zamandır ısrarla cumhurbaşkanımızla çekilmiş bir resminizi profil resmi olarak kullanıyorsunuz (linkedin). Bu da projenize güvenmekten uzak bir durumda olduğunuzu gösteriyor.

Bunlar benim kişisel eleştirilerimdir. Yerli bir arama motoru geliştirilmesini ben de birçok vatandaşımız gibi canı gönülden isterim.

8 Aralık 2015

Lenovo A5000 inceleme


Geçenlerde internetten satın aldığım Lenovo A5000 akıllı telefonla ilgili incelemelerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle cihazın özellikleri fiyatına göre gayet iyi (549 TL).

İlk göze çarpan özelliği 4000mah kapasiteli bataryası ile diğer cihazlardan çok daha uzun süreli bir kullanıma izin veriyor olması. Eğer telefonu çok fazla kullanmazsanız bu konuda diğer cihazlara kıyasla sizi şaşırtabilir. Telefon Android 4.4.2 yüklü olarak geliyor ancak geldikten hemen sonra Android 5.0.2 güncellemesi yüklenebiliyor. Cihazın 5 inç IPS ekranı gayet yeterli.

Dört çekirdekli 1.3Ghz işlemci ile genel kullanımda performans olarak sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Ben herhangi bir donma kilitlenme vs. yaşamadım. Şu anda tek hatla kullansam da çift hatlı olması bir avantaj. Sim kartlardan 1.si mini sim 2.si normal sim kart şeklinde. Normal sim girişli hat 3g şebekesi desteklemiyor dolayısıyla kartınız normal boyutta olsa bile mini sim olarak kestirip birinci kart girişini kullanmanızı öneririm. Cihazda pusula donanımı bulunmuyor ben alırken bu ayrıntıya dikkat etmemiştim pusula uygulaması kullanmaya çalışınca farkettim.

Cihaz kutusunda sert malzemeden yapılmış şeffaf arka kapak ve ekran koruyucu dahil olarak geliyor. Arka kapağı kullanmamayı tercih ettim bence kendi kapağının elde tutuşu daha rahat. 4000mah bataryayı makul bir sürede şarj edebilmek için 2A şarj adaptörü var. Başka cihazların şarj adaptörünü kullanırsanız telefonun tam şarj olması 6-7 saat kadar sürebilir, kendi şarj cihazıyla ise 3 saatte tam şarj edilebilir. Cihazın arayüzüyle ilgili bir detay da uygulamalar için ayrıca bir menü olmayıp uygulamaların tümünün doğrudan ana ekran(lar) içinde bulunuyor olması. Dolayısıyla ana ekrandan bir uygulamanın simgesini kaldırmak uygulamayı cihazdan kaldırmak anlamına geliyor (bununla ilgili uyarı veriyor). Sık kullanmadığınız uygulamaları ne yazık ki diğer ekranlara taşımak yada klasörlere gruplamanız gerekiyor.

Telefonun ağırlığı bataryası nedeniyle benzer cihazlardan biraz daha fazla (160g) ama bu fark rahatsız edici düzeyde değil kısa zamanda alışıyorsunuz.

29 Ekim 2015

SolarTeklif Güneş enerjisi projeleri fiyat teklifi platformu

Bir süre önce geliştirmeye başladığım SolarTeklif.com projesini bugün itibariyle yayına açmış bulunuyorum. Yenilenebilir enerji sektöründe fotovoltaik güneş paneli projeleri ve termal güneş enerjisi projeleri için potansiyel müşterilerin kolayca fiyat teklifi talebinde bulunabildiği bu platformu geliştirmekteki amacım ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki (özellikle güneş enerjisi) ciddi potansiyelinin gerçekleşmesine biraz olsun katkıda bulunabilmek. www.solarteklif.com sitesi, güneş enerjisi için proje yaptırmak isteyen bireysel kullanıcılar, kurumlar ve yatırımcılar ile bu tür projelerin ürün tedarik ve kurulumu alanlarında faaliyet gösteren firmalar arasında iletişim sağlayarak hem müşteriler hem de firmalar için avantaj sağlamaktadır.

www.solarteklif.com

19 Ekim 2015

Yerli elektrikli araç projeleri hakkında

Son zamanlarda tv ve çeşitli medyalarda sunulan haberlerde sıkça yerli üretim otomobil projeleri görmeye başladık. Ülkemizin bu alandaki yatırımlarını ve bu alandaki projeleri görmek adına bu durum kesinlikle çok güzel. Ancak her üründe olduğu gibi otomobil sektörü için de bazı kriterleri tüketici gözünden değerlendirmek gerekiyor.

Örneğin en son Hacettepe Üniversitesi bünyesindeki EVT Motor A.Ş. tarafından üretilen EVT S1 ismindeki elektrikli prototip otomobille ilgili bir video gördüm hem tvde hem de internette. Bence ortaya çıkan ürün olarak gerçeten güzel bir proje ama aynı araçla ilgili başka bir videoda yetkili kişi tarafından fiyatının tahminen 150bin TL olacağı söylendi. Fiyatın bu civarda olması tahmin ediliyorsa aracın elektrikli olmasının pek bir avantajı olmayacaktır. Elbette yerli üretim olması bir avantaj ancak kullanıcı tercihlerine göre mantıklı bir tercih olmayabilir. Ayrıca bu tür elektrikli araç projelerinin spor otomobil şeklinde tasarlanmasına karşıyım çünkü tüketici profiline uygun bir tercih değil. Örneğin daha önceden duyurusu yapılan ve aile arabası şeklinde tasarlanan İTÜ tarafından geliştirilen Aruna isimli proje bu anlamda daha faydalı olacaktır diye tahmin ediyorum üstelik solar panel destekli şarj imkanı olması da göz önüne alınırsa daha ilginç bir proje olduğunu söyleyebilirim.

Bir tüketici elektrikli araç almayı neden tercih edebilir? 1)Çevreci olması 2)Yakıt maliyetinin çok düşük olması. Bu nedenler arasında ikincisi kesinlikle ön planda olacaktır çünkü yakıt tasarrufu isteyen birinin araca 150bin TL vermesi hiçbir şekilde mantıklı olmayacaktır. Eğer taksiler gibi bir yılda çok fazla mesafede kullanılacaksa o ayrı ama arka koltuğunun olmaması buna da izin vermez. Ayrıca spor otomobil kullanmak isteyen birinin aynı maliyetlerle başka marka bir spor araç alabileceği tahmin edilebilir. Bu durumda yakıt ekonomisi olmayacaktır ancak spor araba ile yakıt ekonomisini bağdaştırmanın bir anlamı yok. Bu tür elektrikli araçların en güzel kullanım alanı 4-5 kapılı aile otomobili şeklinde ve uygun maliyetle üretildiğinde olabilecektir. Aksi halde bu tür araçlar tüketici tarafından tercih edilmeyecektir. Eğer arka koltuk hacminin batarya sistemine feda edilmesi önlenebilirse ve arka koltukları olan makul fiyatlı bir ürün ortaya çıkarılabilirse ve ayrıca menzili de daha uygun limitlere yükselirse o zaman öncelikle taksiler için daha sonra bireysel kullanıcı için ciddi bir alternatif olabilir.

Bu tür projelerin elektrikli motor üzerine geliştirilmesinin tercih edilmesi elbette dünyadaki birçok motor üretimi yapan markalara göre geride kalmadan farklı bir kulvarda yola çıkabilme avantajı sağlıyor. Ancak günümüzdeki akü/batarya teknolojisi ne yazık ki halen pratik anlamda bir kullanıma izin vermiyor. (Tesla modellerini bu durumdan muaf tutabiliriz elbette hem teknoloji hem menzil olarak o farklı bir kulvarda yer alıyor). Yine de bu tür projelerin ülkemize kattığı arge tecrübesi sayesinde yakın gelecekte bu tür bir aracın ülkemizden bir marka olarak çıkması kesinlikle hayal değil diye düşünüyorum.

Bu yazdıklarım kesinlikle bu tür projeleri kötülemek için değildir aksine bu tür projeleri canı gönülden destekliyorum ve daha da geliştirilip en yakın zamanda tüketiciye sunulmasını dilerim. Yalnızca bu tür projeleri bir ürün olarak tüketici gözünden değerlendirmek adına düşüncelerimi yazdım.

20 Eylül 2015

Web siteniz için yönetim paneli

Serbest (freelance) olarak geliştirdiğim projelerde içerik yönetiminin sağlanması için kendi geliştirdiğim bir yönetim paneli modülünü kullanıyorum. Altyapı olarak yine kendime ait bir mvc tabanlı php framework ile çalışan bu yönetim paneli ile site sahiplerine web sitelerinin içeriğini yönetme konusunda gerekli imkanları sağlıyorum. Kolay kullanımlı ve pratik bir çalışma şekline sahip olan yönetim panelinde menü üzerinde sitenizin içeriğini yönetmeniz için ihtiyaç duyulan yönetim alanlarını ekleyerek müşteri hangi alanlarda kontrol sahibi olmak istiyorsa web sitesinde istediği alanlarda yönetim panelinden kontrol edilecek şekilde yönetim paneli kısmını ve ön yüz yazılımını hazırlayarak dinamik bir web sitesi haline getiriyorum.

İstenirse sitenin mevcut tasarımı korunarak yeni bir altyapı ve yazılım ile yönetim paneli de eklenerek çalışır hale getiriyorum. Eğer yeni bir arayüz ve tasarım isterseniz istenen arayüzün bana teslim edilmesi halinde bu tasarım arayüzünü kullanarak yeni görünümlü web sitesini yine aynı şekilde yönetim paneli de dahil olarak geliştirip müşteriye teslim ediyorum.

Eğer siz de statik sayfalardan oluşan web siteniz için yönetim paneli kontrolünü elde etmek isterseniz yada size sürekli olarak sorun çıkaran ve hatalı çalışan mevcut altyapıdan/yazılımdan memnun değilseniz projeniz için teklif isteyebilirsiniz. Bunun için destek [at] eezgu.com email adresini kullanabilir yada web sitemin iletişim sayfasındaki form ile bana ulaşabilirsiniz:
http://www.eezgu.com/contact

Yönetim paneli hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için ise aşağıdaki sayfada geliştirdiğim yönetim paneli modülü hakkında açıklamalar bulabilirsiniz:
http://www.eezgu.com/website-admin-panel

5 Eylül 2015

"İş beğenmeme züppeliği" durumu hakkında

Linkedin sitesinde bu konudaki bir paylaşım üzerine düşüncelerimi yorum olarak yazmak istediğimde karakter sınırının izin vermemesi üzerine yanıtımı burada yazmaya karar verdim. Paylaşım tam olarak şöyleydi:

Ülkede işsizlik veya fakirlik yok. İş beğenmeme züppeliği var. Özellikle tasarık sektörü züppelikte başı çekiyor.

(Burada tasarım kelimesi yanlış yazılmış.)

Bu konudaki düşüncelerim şu şekilde (yanıt olarak):

Siz nasıl her önünüze gelene iş vermiyorsanız onlar da her önüne gelen firmayla çalışmak zorunda değildir. Gücünüz yettiği kadar maaş verirsiniz ve ona göre eleman bulursunuz ve çalışan memnuniyeti ve sadakati sağlarsınız. Yüksek bütçeli işler yapıyorsanız çalışana da bundan bir pay vermek gerekir. Bunun dışında eğer işinize gelirse uygun bir ücretle tecrübesiz eleman alıp eğitim verip yetiştirip daha az maaşla çalıştırmış olursunuz. Firmanız büyürken zamanla o çalışanın maaşı da artacak zaten. Yok eğer "ben zaten büyük firma sahibiyim bunlarla işim olmaz" derseniz o zaman da büyüklüğünüzü gösterip ona göre ücret vermeniz yararınıza olacaktır çalışan sadakati için. Yoksa kimse babasının hayrına size çalışacak değildir, bir gün bakmışsınız başka firmaya kaçmış. Zaten çalışanlar da elbette sektörün durumunu, kendi ekonomik şartlarını ve tecrübe düzeyini değerlendirip bir fikir sahibi olacaktır ücret beklentisi konusunda. Seçenekler her iki taraf için de mevcuttur. Ne siz herhangi bir çalışana mahkumsunuz ne de herhangi bir çalışan sizin firmanızda çalışmak zorunda. Olayı tek taraflı değerlendirmek kendinizi komik duruma düşürmekten başka bir şey değildir. Firmalar genelde "neden benim firmamda kimse çalışmak istemiyor" diye düşünüyorlar ama asıl sormaları gereken soru "önceki çalışan neden benim firmamdan ayrıldı" sorusu olmalıdır. Sorunun kaynağı bu ikinci soruda saklıyken sürekli ilk soruyla debelenip kimsenin iş beğenmediğini söylemek çözüm değildir. Belki de beğenmedikleri iş değil sizin sağladığınız şartlar/imkanlardır.

Bunun dışında paylaşımda geçen işsizlik sorunuyla ilgili duruma ben de katılıyorum. Yani ülkemizde açıklanan işsizlik rakamları elbette gerçekten iş bulamayan insanların sayısını temsil etmiyor olsa gerek. Bu rakamlar bulduğu işleri değerlendirdiği halde işverenin teklifini kabul etmeyen, maaşlı bir işte çalışmayıp serbest çalışmayı tercih eden yada buna benzer başka durumlarda olan insanların sayısını da ihtiva edecektir. Bunun dışında elbette çalışmak istemeyen insanlar da var. Çalışmak istemeyen insanların sayısını işsizlik rakamlarına dahil etmeyi her zaman çok saçma bulmuşumdur. Bana göre işsizlik terimi yalnızca iş aradığı halde iş bulamayan insanların sayısını göstermelidir. Ancak işsizlik oranı hesaplarının tam olarak nasıl yapıldığını bilmediğim için bu konuda daha fazla yorum yapmam doğru olmaz.


17 Ağustos 2015

Bir nimet olarak atmosfer

Dünyamızda atmosfer ismiyle bilinen hava içeren bir ortamda yaşamasaydık mermi de dahil havaya atılan herhangi bir cisim yer çekimi nedeniyle fırlatıldığı yüksekliğe geri indiğinde hiç enerji kaybetmemiş durumda ve dolayısıyla aynı ölümcül etkiye sahip olurdu. Meteorların dünyamıza ulaşmadan yanıp yok olması da aynı şekilde bu mucizenin sonucudur. Eğer atmosfer mevcut özelliklerine sahip olmasaydı nefes alma ihtiyacımızı başka şekilde karşılamış olsak bile bugün dünya yaşanılmaz bir yer olurdu. Ne kadar da az şükrediyoruz..

Kripto paralar hakkında

Kripto paralar, merkezi olmayan, şifrelenmiş ve dağıtılmış bir veritabanı olan blok zinciri teknolojisi kullanılarak oluşturulan dijital par...